Bismillâhirrahmânirrahîm.
69-70. Biz ona (Peygamber’e) şiir öğretmedik.
Zaten ona gerekmez de. O(nun söyledikleri), sağ olanları uyarsın ve kâfirlere de
(azap) sözü gerçekleşsin diye sadece (gerçeğin) hatırla(t)ması ve apaçık bir
Kur’an’dır.
Yasin Suresinden
Bismillâhirrahmânirrahîm.
18. Ey iman
edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne
göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz
Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
19. Allah’ı unutan ve
bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.
İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir.
20. Cehennemliklerle
cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
21. Eğer biz, bu
Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek
parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye
veriyoruz.
22. O, kendisinden
başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O,
Rahmân’dır, Rahîm’dir.
23. O, kendisinden
başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her
türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip
koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve
büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
24. O, yaratan, yoktan
var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki
her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
59-Hasr Suresi,
98- BEYYİNE SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 8
âyettir. Beyyine, apaçık delil demektir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Kitap
ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil
gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
2. Bu delil, tertemiz sahifeleri okuyan,
Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir.
3. O
sahifelerde dosdoğru hükümler vardır.
4. Kendilerine
kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa
düştüler.
5. Hâlbuki
onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na
kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu
dosdoğru dindir.
6. Şüphesiz,
inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere
cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.
7. Şüphesiz,
iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en
hayırlısıdırlar.
8. Rableri
katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları
Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı
olmuşlardır. İşte bu mükâfat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Allah,
kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur.
O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her
şey O’nundur.
İzni
olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri
ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir.
Onlar
O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar.
O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O,
göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek
O’na güç gelmez.
O, yücedir, büyüktür.
Baqara suresi Ayet 255
56- VÂKI'A SÛRESİ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
77. O,
elbette değerli bir Kur’an’dır.
78.
Korunmuş bir kitaptadır.
79.
Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.
80.
Âlemlerin Rabb’inden indirilmedir.
81,82
Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah’ın verdiği rızka O’nu
yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?
83.
Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize!
84.
Oysa siz o zaman bakıp durursunuz.
85.Biz
ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.
86,87.
Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri
döndürsenize!
88,89. Fakat
(ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm
cenneti vardır.
90,91. Eğer
Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret
mutluluğuna ermişlerden!” denir.
92,93. Ama
haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.
94.
Bir de cehenneme atılma vardır.
95.
Şüphesiz bu, kesin gerçektir.
96.
Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et.
........................................................................
64- TEĞÂBUN
SÛRESİ
10. İnkâr
eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedî kalmak
üzere cehennemliklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
11. Allah’ın
izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun
kalbini doğruya iletir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
12. Allah’a
itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize
düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
13. Allah,
kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül
etsinler.
14. Ey
iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır.
Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki
Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
15. Mallarınız
ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükâfat
vardır.
16. O
hâlde, gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat
edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte
onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
17. Eğer
siz Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu size, kat kat öder ve sizi
bağışlar. Allah, şükrün karşılığını verendir, halîmdir (hemen cezalandırmaz,
mühlet verir).
18. O,
gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet
sahibidir.
Bu iki ayet, Kur’an’ın ve elbette Yâsîn’in
dirilere, diri kalmak isteyenlere okunması gerektiğinin apaçık delilidir. Zira
Yüce Allah’ın inzal buyurduğu Fâtır 35:22’de “Şüphesiz ki Allah dileyene (layık
gördüğüne) duyurur. Sen (aklı) mezarlarda olanlara (gerçeği) duyuramazsın”; Neml
27:80 ve ve Rûm 30:52’de ise “Şüphesiz ki sen ölülere duyuramaz; sağırlara da
arkalarını dönüp giderlerken çağrıyı duyuramazsın” denilmiş ve Hz. Peygamber’de
bu ayetleri tebliğ etmiştir. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği
ayetlerin aksine olarak bedenen ölmüş olanlara Kur’an okunmasını istemesi
düşünülemez. Kur’an’ın bir ismi de ruh olduğu
için, onun gönderiliş amacı ve hedefi, canlılığı hayata dönüştürmesidir. Kur’an
hayat kitabı olması nedeniyle hayatta olanlara okunmalıdır. Hayata okunan Kur’an
hayata dokunması ve hayatı ilmek ilmek dokuması istenen kitaptır. Hz.
Muhammed'in hadislerinde Yasin'in "ölülere kıraat edilmesi"ndeki "kıraat"tan
maksat; okunan metnin anlaşılarak okunmasıdır; "ölüler" ifadesinden kastedilen
ise inkar ve inanç bozukluklarıyla ruhunu ölüme terk eden kişilerdir. Ruhunu
manen ölüme terk edenler bir adı da rûh olan
Kur’an ile dirileceklerini bilmelidir; onun hayattakileri uyarmasının da bundan
başka anlamı olmasa gerektir. Manevi olarak ölü olan ve vahiy ile diriltilen
insanla ilgili benzer mesaj: En‘âm 6:122.
Mehmet Okuyan Kuran meali